Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun amacı m.1’de “Bu Kanunun amacı, işçi ve işveren sendikaları ile konfederasyonların kuruluşu, yönetimi, işleyişi, denetlenmesi, çalışma ve örgütlenmesine ilişkin usul ve esaslar ile işçilerin ve işverenlerin karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını belirlemek üzere toplu iş sözleşmesi yapmalarına, uyuşmazlıkları barışçı yollarla çözümlemelerine, grev ve lokavta başvurmalarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” Şeklinde düzenlenmiştir.
Toplu İş Hukuku başlıca iki kısımdan oluşmaktadır: Sendikalar Hukuku ve Toplu İş Sözleşmesi Hukuku.
Sendika; işçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşları ifade eder. Toplu İş Sözleşmesi ise; İş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşmeyi ifade etmektedir.
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Hukuku’na ilişkin Kanun’un amacı “Anayasanın 53. maddesinde, işçiler ve işverenlerin karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek şeklinde belirtilmiştir. Şu halde bu amaç dışında bir amaca yönelik olarak toplu iş sözleşmesi bağıtlanamaz. Toplu iş sözleşmesi özerkliğinden hareketle yine temelini Anayasa’dan alan temel hak ve özgürlüklere aykırı toplu iş sözleşmesi hükümleri öngörülemez. Bu tür hükümler geçersizdir. Toplu iş sözleşmeleri ile Anayasanın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı, ayrımcı düzenlemeler gidilemez. Toplu iş sözleşmeleri kanunların emredici hükümlerine aykırı olamaz. Zira hiçbir hukuk düzeni taraflara resmi hukuk normların› bertaraf edici düzenleme yapma yetkisi vermez. Bu husus Türk Borçlar Kanununun 27. maddesinin bir gereği olduğu gibi, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 33. maddesinin beşinci fıkrasında da toplu iş sözleşmelerinin Anayasa’ya ve kanunların emredici hükümlerine aykırı düzenlemeler içeremeyeceği belirtilmiştir. Ancak iş hukukuna özgü nispi emredici hükümlerle (sosyal kamu düzeni hükümleri) düzenlenen konularda toplu iş sözleşmeleriyle işçilerin daha lehine hükümler getirilmesi olanaklıdır.